Kemoterapi alırken alerjik reaksiyon olabilir mi?

  • Home
  • Kemoterapi alırken alerjik reaksiyon olabilir mi?
Kemoterapi alırken alerjik reaksiyon olabilir mi?

Hemen hemen tüm kemoterapötik ajanlar beklenmedik ani alerjik reaksiyonlar olarak tanımlanan reaksiyonları başlatma potansiyeline sahiptir. Alerjik reaksiyonlarıyla en sık ilişkilendirilen sitotoksik ajanlar taksanlar, platin ilaçlar, lipozomal doksorubisin , asparaginaz, prokarbazin , etoposid , bleomisin , sitarabindir.

Alerjik reaksiyonları vücuttaki herhangi bir organ sistemini etkileyebilir. Şiddetli ve hatta ölümcül reaksiyonlar meydana gelmesine rağmen çoğu hafif-orta şiddettedir. Platin ilaçlarının ve taksanların anafilaksiye neden olabileceği iyi bilinmektedir.

İntravenöz (damar içi ) olarak uygulanan ilaçların neden olduğu anafilaksinin en yaygın belirti ve semptomları şunlardır:

●Deri semptomları – Kızarma, kaşıntı, ürtiker ve/veya anjiyoödem (genellikle yüzde, göz kapaklarında veya dudaklarda)

●Solunum semptomları – Tekrarlayan öksürük, ani burun tıkanıklığı, nefes darlığı, göğüste sıkışma, hırıltı, boğazın kapanması veya boğulma hissi ve/veya ses kalitesinde değişiklik (laringeal ödem nedeniyle), hipoksi

●Kardiyovasküler semptomlar – Bayılma, taşikardi (veya daha az sıklıkla bradikardi), hipotansiyon,hipertansiyon ve/veya bilinç kaybı

●Gastrointestinal semptomlar – Bulantı, kusma, karın krampları ve/veya ishal

●Nöromüsküler semptomlar – Yaklaşan kıyamet hissi, tünel görüşü, baş dönmesi ve / veya nöbet, şiddetli sırt, göğüs, pelvik ağrı

Grup olarak alerjik reaksiyonlar, anafilaksi dâhil genellikle ilaç infüzyonu sırasında ilk dakikalarda veya birkaç saat içinde meydana gelir. Nadiren, uygulamadan bir ila iki gün sonra bir reaksiyon meydana gelebilir ve hastalar, dikkat edilmesi gereken semptomlar ve bir sorun ortaya çıktığında izlenecek uygun eylem planı konusunda yeterince bilgilendirilmelidir. En sık olarak birinci veya ikinci ilaç uygulamasında ortaya çıkmasına rağmen, alerjik reaksiyonlar öngörülemez ve önleyici tedbirlere rağmen herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir.

Kemoterapi alerjileri reaksiyonları kimlerde daha fazla olur?

●Oral veya intraperitoneal uygulamaya kıyasla IV damardan alanlarda

●Belirli ajanların birden fazla alımı sonrasında ( Platin ilaçlar bazlı ilaçlar nekadar çok alınırsa alerji ihtimali artar.)

●Daha önce aynı kimyasal sınıftan bir ilaca alerjik reaksiyon göstermiş hastalarda

●İlaç sınıfından bağımsız olarak çoklu ilaç alerjisi öyküsü olanlarda

Kemoterapi alırken şikâyetlerim oldu bu yaşadıklarım alerjik reaksiyon olabilir mi? Bunu belirlenmesi için ne yapılabilir?

Anafilaksinin değerlendirilmesi – Bir reaksiyonun anafilaksi olduğuna dair kanıt, reaksiyon sırasında toplanan kan testlerinden ve alerji uzmanları tarafından kullanılan bir teknik olan cilt testinden elde edilebilir.

Kemoterapi alerjisi ya da Anafilaksisini teşhisini doğrulamak için;(alerji uzmanına başvurunuz)

1. Kemoterapi alınan ünitede hastanın takip formunda vital bulgularının kayıtlı olmasını öneririz. Öykü, muayene ayrıntılı olarak alerji uzmanları tarafından değerlendirilir.
2.Serum triptaz düzeyi bakılmasını öneririz.(olay sırasında ilk 1-3 saat içinde )
3.Cilt deri alerji testleri yaparız.

Triptaz nedir: Alerjik reaksiyonu oluşmasına katkıda bulunan alerji hücrelerinden reaksiyonlar sırasında salınan ölçülebilen bir enzim düzeyidir. Serum toplam triptaz, neredeyse yalnızca mast hücreleri ve bazofiller tarafından salındığından en kullanışlı laboratuvar testidir. Triptaz seviyeleri genellikle semptomların başlamasından sonraki üç saat içinde zirveye ulaşır, bu nedenle reaksiyonun ortaya çıkmasından bir ila üç saat sonra kan alınmalıdır. Semptomların başlangıcından ≤30 dakika sonra alınan kan, hatalı negatif sonuç verebilir. Kan standart bir kırmızı tüpte toplanabilir ve hemen test edilemiyorsa serumun dondurulması gerekir (sıfır santigrat derecede). Dondurulmuş serumdaki triptaz bir yıla kadar stabildir.Serum toplam triptaz için normalin üst sınırı, test sistemine bağlı olarak yaklaşık 11 ng/mL’dir. Klinik olarak anlamlı yükseklik yüzde% 20’lik bir artış olarak tanımlanır. Triptazda ö artışın hesaplanmasına yönelik denklemde ≥(1,2 x başlangıç ​​triptaz düzeyi + 2 ng)başlangıç triptaz seviyesi önemlidir. Yani başlangıç bazal trıptaz seviyesi düşük kişilerde bazen artışlar anlamlı hale gelebilir (alerji uzmanına danışınız)Hastanın başlangıç ​​seviyesi triptaz düzeyi semptomlar en az 24 saat (ertesi gün alınan triptaz düzeyi) süreyle düzeldikten sonra değerlendirilebilir.

Anafilaksiyi değerlendirmek için deri testi: Deri testi, alerji uzmanları tarafından bir ilacın derideki mast hücrelerini aktive edip etmediğini ve dolayısıyla sistemik olarak uygulandığında potansiyel olarak anafilaksiye neden olup olmadığını belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Deri testinin özellikle platin bazlı kemoterapi ilaçları cisplatın carboplatin vb. ilaçlara verilen reaksiyonların değerlendirilmesinde çok etkilidir ve paklitaksel reaksiyonu olan bazı hastalarda faydalı olabilir. Bir hastanın reaksiyonu anafilaksiyi düşündürüyorsa ancak triptaz seviyeleri yükselmemişse, deri testi yine de bilgilendirici olabilir.

Koruyucu ilaç tedavisi işe yarar mı?

Genel olarak alerji uzmanları dışında hekimlerin ilk yaklaşımı hastalara koruyucu tedavi uygulayarak kemoterapi ilaçlarını uygulamak şeklindedir. Premedikasyon (koruyucu ilaç tedavileri) kemoterapilerin diğer yan etkilerini azaltabilir. Fakat premedikasyon çoğu durumda anafilaksiyi önlemez, ancak reaksiyonun şiddeti azaltılabilir.

Leave a comment