Ürtiker ( kurdeşen veya dabaz hastalığı )genel popülasyonda yaşam boyu yaygınlığı yaklaşık yüzde 20 olan yaygın bir hastalıktır ve tüm yaş gruplarında ortaya çıkar .
Tipik bir ürtiker lezyonu yoğun kaşıntılı, eritemli bir plak şeklinde kabarıklıklardır. Ürtikere bazen göz kapakları, burun ucu, dil, dudak, kulak, el içleri, ayak tabanları, genital bölgeleri tutan hafif ağrılı yanmalı, şişlik ile giden anjioödem de eşlik eder. Yeni başlayan ürtikeri olan hastalarda ilaç, yiyecek alımı, böcek sokması veya enfeksiyon gibi olası bir tetikleyici tanımlanabilir, ancak birçok vakada, özellikle de durumun haftalarca veya aylarca devam ettiği durumlarda spesifik bir neden bulunamaz. Nedeni bilinmeyen hastalık adını alır’’ kronik idyopatik ürtiker’’.
Ürtiker (anjioödem olsun veya olmasın ) genellikle zamanlamasına göre sınıflandırılır:
Akut ürtiker – Ürtiker, altı haftadan daha kısa bir süre boyunca mevcut olduğunda akut olarak kabul edilir.
Kronik ürtiker – Ürtiker, altı hafta veya daha uzun süre, haftanın çoğu gününde benzer belirti ve semptomlarla tekrarlandığında kronik olarak kabul edilir.
Yeni başlayan ürtiker vakalarının % 60 ın dan fazlası kendikendini sınırlar. %40 gibi hastada kronikleşir. %10 kadar hastada 5 yıldan uzun sürebilir. Akut ve kronik ürtikerin lezyonları görünüş olarak aynıdır, dolayısıyla sorun ilk ortaya çıktığında iki bozukluğu birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu ne zaman geçecek sorusunun cevabı belirsizdir.
Bazı hastalar da kronikleşme ihtimali daha yüksektir. Pe ki bu hastalar kimlerdir?
- Alerjik hastalıkları olan kişiler: Besin alerjisi, alerjik rinit, kronik rinosinüzit, atopik dermatit ve astım gibi alerjik hastalıklarla güçlü ilişkiler saptanmıştır.
- Otoimmün hastalıkları olan kişiler: Çeşitli otoimmün durumlar KÜ’lü hastalar arasında daha yaygındır. Bu hastalıkları olanlarda kronikleşme ihtimali daha yüksektir. Tiroid bozuklukları, Çölyak hastalığı, Sjögren sendromu, Sistemik Lupus Eritematozus, Romatoid artrit ve Tip 1 diyabet; KÜ’lü hastalar arasında, otoimmün bir hastalık tanısı alma ihtimali ürtikerden sonraki 10 yılda da artmış olarak saptanmıştır. Tarama gerekebilir.
- Kadınlar da kronikleşme fazladır.
- ANA testi pozitif hastalarda
- Tiroid otoantikorları, özellikle tiroid peroksidaz antikorları, Anti TPO veya antimikrozomal otoantikoru yüksek hastalarda,
- Tiroid bozukluğu olan tiroid bezi az çalışan hipotiroidi hastalarında kronikleşme daha fazladır.
- Malignite hastalıkları: Bu hastaların artmış riski olduğu yada kronik ürtiker hastalarının kanser hastalığına yakalanma riskinin arttığına dair çalışmalar çelişkili sonuçlar içeriyor. Kılavuzlar, klinik öyküde veya muayenesinde spesifik anormallikler veya istenmeyen kilo kaybı varlığı belirtilmediği sürece, KÜ hastalarında malignite taramasının yapılmasını önermemektedir.
Leave a comment