Yetişkinlerde en yaygın yeni tanı besin allerjisi nedenidir. İlk defa 1987 yılında Amlot ve arkadaşları tarafından tanımlanmıştır. Erişkinlerde besin allerjisi ve diğer atopik durumlar arasında güçlü bir bağlantı olduğu gösterilmiştir. Besin allerjisi olan erişkinlerin %73.1’ünün aynı zamanda saman nezlesi de olduğunu rapor edilmiştir. Geçtiğimiz üç dekad boyunca allerjik rinit insidansı 3 kat artmıştır. Bu da polen duyarlanmasının arttığına işaret etmektedir ve küresel ısınma, türlerin değişmesi ve polen taşıyan bitkilerin yayılmasının bir sonucudur28. Bu durum yıllar içerisinde OAS epidemisine yol açabilir. Polen, latex ve bitki besinlerinde ortak protein yapı PR10 proteinler ve profilinlerdir. Bunlar genellikle mide asidine ve proteolitik enzimlere dayanıksızdır. Bu nedenle allerjenik özelliklerini bağırsaklara gelene kadar kaybederler ve primer besin allerjisine neden olmazlar. Sistemik semptom oluşturmazlar. Fakat ciddi yaşam kalitesini bozan lokal semptomlara (dil-dudak -boğazda kaşıntı, dilde-dudakta şişme) yol açarlar. PR10 ‘lar özellikle Rosacea ailesine ait meyvelerin (kiraz, şeftali, elma, kayısı, armut) ve Apiaceae türlerinin (kereviz, havuç) majör proteinidir. Buna zıt olarak Rosacea türleri tarafından ortaya çıkan anaflaktik reaksiyonlardan LTP sorumludur. Artık günümüzde polen ilişkili OAS’nun diğer OAS nedenleriyle karışmaması için polen besin allerjisi olarak adlandırılması konusunda konsensus vardır. Tanı klinik ile konulur. Cilt testleri kesin sonuç vermemektedir. Oral besin provokasyonu güvenilir ve altın standart yöntemdir ama bazı besin proteinlerinin hazırlanma sırasında bozulma ihtimali olduğu için çift kör plasebo kontrollü yapılması önerilmez. Polen immunoterapisi uygulamanın polen besin allerjisi tedavisinde etkili olabileceği düşünülmektedir ama kontrollü çalışmaların sonuçları çokta iç açıcı değildir.
İletişim Formu
Normalde sorunsuz yediğim yiyeceklerle bazı durumlarda özellikle egzersiz sonrası sorun yaşıyorum bu mümkünümdür.?
Besin Aracılı Egzersizle İndüklenen Anaflaksi
İlk defa 1979 yılında tanımlanmış. Sıklığı net bilinmemektedir ama çalışmalar özellikle anaflaksi görülen vakaların %80’inde bu durumun besin alımını takiben egzersiz yapma sonucunda oluştuğuna işaret etmektedir . En sık tetikleyen egzersizin jogging olduğu fakat, yürüyüş, alışveriş, ya da sweeping gibi hafif egzersizlerle de oluşabileceği yapılan takip çalışmaları ile gösterilmiştir. Ana tetikleyici besin olarak buğday tanımlanmıştır. Aslında buğday allerjisi özellikle pediatrik popülasyonu etkilemektedir ama erişkinlerde de IgE aracılı besin allerjisi nedeni olarak karşımıza çıkabilir. Özellikle egzersizle indüklenen anaflaksi tetikleyicisi olarak karşımıza çıkmakla birlikte (gliadin-Tria19) egzersizden bağımsız olarak anaflaksiye neden olan komponentleri de vardır (globülin /glüten-tria 20/26). Buğdayın yanısıra kabuklular, domates, kereviz, yerfıstığı, mısır, soya, çilek ve peynir de egzersiz ile indükleyen besin allerjisi için tetikleyici olabilir. Çoğu vakada, egzersiz, suçlu yiyeceklerin alınmasından önceki yarım saatte veya 2 saat sonra gerçekleşmektedir. Bu allerjinin en önemli özelliği hastanın egzersiz yapmayı bırakması ve istirahat etmesi durumunda reaksiyonun çözülmesidir.
Leave a comment